6A GRUBU ELEMENTLERİ
(KALKOJENLER:filiz yapan)
O, S, Se, Te
elementleri bulunur. 6A grubunun Değerlik elektronlarının dizilişi ns2 np4 şeklindedir.
Normal koşullarda 6A Grubunun gaz halinde tek elementi olan oksijenin 16O,
17O ve 18O olmak üzere üç
izotopu vardır. Oksijen atmosferde büyük oranda O2 ve çok
az miktarda O3 halinde bulunur.6A Grubunun ilk elementi olan
oksijen, yer kabuğunda kütlece %46, atmosferde %21 oranında bulunur. Saf oksijen elementi 1770 yılında C. W. Scheele ve J.
Priestly tarafından keşfedilmiştir. Priestly'in bir cam balonda HgO‘ti ısıtarak oksijen gazını
elde etmesi klasik kimya tarihinde bir dönüm noktası olmuştur.
-Laboratuvarda oksijen suyun elektroliziyle elde edilir.
-Endüstride ise oksijen, sıvı havanın damıtılmasıyla büyük ölçekte
üretilir. -Oksijen
elementi, bitkilerin ve hayvanların yaşamlarını devam ettirebilmeleri, solunum
gazı olan oksijenin (O2) varlığına bağlıdır.
-Ayrıca
kaynak yapımında, suyun saflaştırılmasında ve beton eldesinde de oksijen
kullanılır. Paslanma da, oksijenin varlığında gerçekleşir. -O2,
endüstride çelik yapımında kullanılır. -Elementlerin
oksijen ile oluşturdukları bileşiklere oksit denir.
-Metallerin oksijen ile oluşturdukları
bileşiklere metal oksitler denir. -Ametallerin
oksijen ile oluşturdukları bileşiklere ametal oksitler denir.
Oksitlerin
sınıflandırması :Oksitler,
oksijenin yükseltgenme basamağına göre dört grupta toplanabilirler.
a.
Ozonürler (Trioksitler): Oksijenin (-1/3) yükseltgenme basamağında bulunduğu ikili
bileşikleridir. En iyi bilinen ozonür, potasyum ozonürdür.
b.
Süperoksitler: Oksijenin (-1/2) yükseltgenme basamağında bulunduğu ikili
bileşikleridir. Potasyum, rubidyum ve
sezyum elementlerinin havada yanmasıyla süperoksitler oluşur.Süperoksitler iyonik bileşikler
olduğundan oksijen O2- halindedir. Sodyum süperoksit (NaO2),
sodyum peroksidin yüksek sıcaklık ve basınçta oksijen ile tepkimesinden elde
edilir.
c.Peroksitler:
Oksijenin (-1) yükseltgenme basamağında bulunduğu ikili bileşikleridir. 1A ve
2A Grubu elementlerin tümünün peroksitleri bilinmektedir. H2O2
dışındaki peroksitler iyoniktir ve bu oksitlerde oksijen O22-
iyonu halindedir. H2O2 ise kovalent bir peroksittir. d.Oksitler:
Oksijenin (-2) yükseltgenme basamağında bulunduğu ikili bileşikleridir. Oksijenin
ikili bileşiklerinin çoğu bu gruba girer.
-Aynı periyotta soldan sağa doğru oksitlerin asitliği artarken, bir
grupta yukarıdan aşağıya doğru azalmaktadır.
•
Metal
oksitleri genellikle iyonik karekterlidirler ve
bazik oksitlerdir. Suda çözündüklerinde bazları oluştururlar.
•
Ametallerin
oksitleri kovalent karekterlidirler. Suda çözündüklerinde genellikle asitleri
oluşturlar.
•
NO,
N2O, CO ve OF2 oksitlerinin sulu çözeltileri nötraldir.
Diğer tüm ametal oksitleri asidik özellik gösterir. uçucudurlar.
•
Yarı
metal oksitleri genellikle polimerik yapıya sahiptirler. Normal koşullarda
katıdırlar.
•
Bir
geçiş metali çeşitli yükseltgenme basamaklarına sahiptir. Bu nedenle, bir metal
birden fazla oksit oluşturabilir. Geçiş metal oksitleri normal koşullarda
katıdırlar ve genellikle suda çözünmezler. Düşük yükseltgenme basamaklı oksitleri
iyonik ya da polimerik yapıdadır. Yüksek yükseltgenme basamaklı oksitleri
kovalent ve moleküler yapıdadır.
•
Örneğin;
Vanadyumun VO, V2O3, VO2 ve V2O5
şeklinde dört oksidi bulunmaktadır. İlk ikisi bazik, VO2 amfoterik
ve V2O5 ise asidik özellik gösterir.
•
Örneğin; MnO
iyonik, MnO2 polimerik ve Mn2O7 ise
molekülerdir. Öte yandan, ilk oksit bazik, ikincisi amfoterik ve sonuncusu
asidiktir.
Atmosferdeki
ozonun oluşumu: Oksijenin allotropu olan O3, atmosferin üst
tabakalarında O2'den oluşur. Doğada güneşin UV ışınları veya
yıldırımlar vasıtasıyla medyana gelir. -Ozon tabakası
atmosferin yaklaşık 20-40 km arasındaki stratosfer tabakasında yoğun olarak
bulunur. Bu tabaka güneşten gelen zararlı ultraviyole ışınlarının (UV-B)
dünyaya ulaşmasını önler. UV-B ışınları bütün yaşayan organizmalar üzerinde
zararlı etkilere sahiptir; bitkilerin büyüme hızını azaltır, insanlarda cilt
kanserine sebep olur, göze zarar verir, enfekte hastalıklara (sıtma vb.) gibi
yakalanma riskini artırır.
.
Kükürtün molekül yapısı allotropları ve özellikleri:
Periyodik
cetvelin 6A grubunda bulunan -2, +4, +6
arasındaki değerlikleri alabilen bir elemendir. Oksijensiz bileşiklerinde kararlı olup, daima -2 değerliklidir. Reaksiyon
verme kabiliyeti oldukça iyi olup soy gazlar hariç diğer elementlerin hepsi ile
reaksiyon verir. Diğer elementler içinde kükürt en fazla
allotropa sahiptir. Kükürdün, katı halde
en çok bilinen allotropu S8 halkasıdır. Uygun koşullar altında
kükürt buharında S, S2, S4, S6 ve S8
yapılarının hepsi de bulunabilir. Oda sıcaklığında kararlı bir katı olan rombik kükürt (Sα),
halkalı S8 moleküllerinden oluşmuştur. 95,5 °C de rombik kükürt monoklin
kükürde dönüşür. Kükürt, doğada elementel kükürt,
sülfür ve sülfat mineralleri şeklinde, doğal gazda H2S , petrol ve
kömürde ise organokükürt bileşikleri olarak bulunur.
Maden
kömürlerinin destinasyonu esnasında elde edilen H2S, oksijen ile
reaksiyona sokulur ve elementel kükürt doğrudan elde edilebilir. Pirit (FeS2 ) de önemli bir kükürt kaynağıdır. Piritten elde
edilen kükürt dioksit(SO2) H2S ile reaksiyona sokularak
serbest kükürt elde edilir. Kükürt dioksit, karbon mono oksitle tepkimesinden
kükürt elde edilir.
Kükürtün
kullanım alanları;
Üretilen
bütün kükürdün yaldaşık %90 ı, SO2(g) oluşturmak için yakılır ve
elde edilen SO2(g) nin çoğu sülfürik aside, H2SO4,
dönüştürülür. Elementel kükürdün de birkaç kullanım alanı vardır. Bunlardan
biri kauçuğun vulkanize edilmesi ve diğeri de, örneğin üzüm asmalarının
küllenme hastalığına karşı, bir fungisit (küf öldürücü) olarak kullanılmasıdır.
-Kükürdün
bir düzineden fazla oksidi varsa da, en çok karşılaşılanlar kükürt dioksit, SO2,
ve kükürt trioksittir, SO3.
- H2SO3 ve H2SO4
in her ikisi de iki değerli asitlerdir. Sülfürik Asit (H2SO4)
,Gübre yapımında, Boya Sanayinde, Tekstil, Deterjan, Alkol, Patlayıcı, Petrol
Rafinelerinde, nem çekme özelliği vardır.
Kükürt
(S) Siyah barutun ve pillerin temel
bileşenlerinden biri olan kükürt, mantar öldürücü kimyasalların (fungusitlerin)
ve doğal kauçuğun yapımında kullanılır. Fosfat içerikli gübrelerin bileşimine
de katılan kükürtün, ticarî açıdan en fazla değer taşıyan bileşiği sülfürik
asittir.
Sülfit kağıdı başta olmak üzere çeşitli
kağıtların yapımında, buharla dezenfekte işlemlerinde ve kurutulmuş meyvelerin
ağartılmasında kullanılır.
Yağların, vücut sıvılarının ve
iskelet için gerekli minerallerin yapısında yer alması nedeniyle de, yaşamsal
önem taşır.
Hidrojen
Sülfür (H2S)
Deri
sanayinde kılları sıyırmak amacı ile kullanılır. Boya sanayinde, cevher
zenginleştirmede, kükürdün organik bileşiklerinin sentezinde kullanılır.
Bir Çevre
Sorunu: SO2 Yayılması Endüstride
oluşan dumanlı sisler başlıca katı tanecikler (kül ve duman), SO2(g) ve
H2SO4 sisinin karışımından ibarettir. Atmosfere sanılan SO2,
havadaki toz zerrelerinin yüzeylerinde katalizlenerek ya da NO2 ile
tepkime vererek SO3 e yükseltgenebilir. Sonra SO3, asit
yağmurunun bir bileşimi olan H2SO4 sisini oluşturmak
üzere, atmosferdeki su buhar' ile etkileşebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder