Büyük Patlama ve Hafif
elementlerin oluşumu
Bilim insanlarının evrenin
oluşumu ile ilgili öne sürdükleri teoriye Büyük Patlama Teorisi (Big Bang
Theory) adı verilmiştir.
Big-Bang Theorisine işaret eden bulgular:
1.Gök adaların birbirinden sürekli uzaklaşması,
2.Merkezden daha uzak gök adaların uzaklaşma
hızlarının daha yüksek olması,
3.Uzayın görünürde boş bölgelerinden mikrodalga
ışınlarının yayılıyor olması,
4.Uzayın her doğrultusunda birim hacim içine düşen
kütle yoğunluğunun yaklaşık aynı kalması
Bilimin sanlarının evrenin
oluşumu ile ilgili öne sürdükleri teoriye Büyük Patlama Teorisi (Big Bang
Theory) adı verilmiştir.
2 sn ila 3.dk
arasında nükleer tepkime sonucunda ilk hidrojen çekirdeği ortaya çıktı.
3.dk dan sonra sıcaklık
düşmeye devam eder ve %75 proton ve %25 nötrondan ibaret olan evrende,döteryum
çekirdeği oluşur.Döteryum çekirdeği,tepkimelerde olduğu gibi yeni element
çekirdeklerini oluşturur.
300.000 yıl ila 1 milyar
yılları arasındaki sürece Atom Çağı diyoruz. Büyük Patlama’dan 300000
yıl sonra sıcaklık 10000 0C’a düştü. Elektronlar, proton ve nötronlarla bir
araya gelerek atomları oluşturdu. Bu aşamada evren çok hızlı soğuduğu için Berilyumdan
daha ağır çekirdekler oluşamadı. Bu çekirdeklerin oluşabilmesi için gereken
basınç ve sıcaklığı sağlayacak ortama ihtiyaç vardı.
Büyük Patlama sonrası
daha ağır elementlerin oluşumu
İlk yıldızlardaki hidrojen atomu çekirdekleri,nükleer
füzyon tepkimeleri (yüksek basınç ve sıcaklığın etkisi) sayesinde birbirleriyle
kaynaşarak helyuma dönüştü. İlk yıldızların helyumdan daha ağır elementleri
oluşturamadan çok şiddetli patlamalarla dağıldığı sanılmaktadır.Bu patlamalarda
ortaya çıkan sıcaklık ve basıncın çok yüksek olması hidrojen ve helyumdan daha
ağır çekirdeklerin ortaya çıkmasını sağladı. İkinci nesil yıldızlarda azda olsa
ağır elementlerin bulunması,merkezlerindeki sıcaklığın 100000000 0C’in üzerine
çıkmasını sağladı.Bu sıcaklık bir dizi nükleer füzyon tepkimesi için gerekli
şartı sağlamış oldu. Yıldızın yaşı ilerledikçe merkezindeki basınç ve sıcaklık
yükselir. Sıcaklık 100 milyon Kelvin’e ulaştığında merkezdeki helyum
çekirdekleri kaynaşmaya ve (üç helyum çekirdeğinin kaynaşması ile) karbon
çekirdekleri oluşturmaya başlar. Sıcaklık arttıkça karbonlar, helyumlarla
nükleer füzyon tepkimesiyle oksijen üretmeye başlar. Yıldızlarda bir miktar
helyum kalıncaya kadar helyum çekirdeğinin tam katları olan çekirdekler oluştu.
Helyum çekirdeğinin tam katları olan çekirdeklere
dönüşmesi sürecine "helyum yanması" denir. oksijen çekirdeğinin
oluşumunu karbon-azot çekirdek dönüşümünü başlattı.
Hala yüksek olan sıcaklıkta,
karbon ve oksijen yanması gibi prosesleri ile helyumun katları olmayan
çekirdekler de oluştu.
Periyodik tabloda demirden
sonra gelen çekirdekler, nükleer füsyon tepkimeleri ile enerji açığa çıkarmazlar.
Bu proses, yıldızlarda çok hızlı gerçekleşen, enerji açığa çıkaran ve hafif
çekirdekleri oluşturan nükleer tepkimeler başlatabilir ve bunun sonucunda daha
ağır çekirdekler oluşabilir. Atom numarası 26’ya(Fe elementine)kadar olan
elementler yıldızların içinde oluşur.Bu elementler,yıldızlarda gerçekleşen
nükleer füzyon ürünleridir.
Çok büyük kütleli yıldızlar patladıklarında (süpernova
patlaması) ortaya çıkar.
Süpernova Patlamalarında
çekirdek, yoğun bir nötron bombardımanına uğrar. Bunun sonucunda çekirdek
yakaladığı nötronlarla daha ağır bir izotopa dönüşür.
Dünya’daki elementler ve bu elementlerin bolluk
oranları dikkate alınarak geliştirilen teorilere göre Güneş sistemimiz, dolayısıyla
Dünya’mız ömrünü tamamlamış bir yıldızın
kalıntılarından oluşmuştur.
Dünya’daki oksijen, silisyum,alüminyum
ve demir elementlerinin bolluk yüzdesi; evrendeki oksijen,silisyum,alüminyum ve
demir elementlerinin bolluk yüzdesinden daha fazladır.Bunun nedeni kararlılık
kuşağıyla açıklanabilir.
Kâinatın büyük bir patlama ile meydana geldiği doğrudur.(Big Bang Teorisi) Koca bir ağacın küçücük bir çekirdekten çıkması veya koca bir insanın küçücük bir hücreden meydana gelmesi gibi. Bu çevremizde devamlı gördüğümüz bir olaydır. Yanlış olan bu kâinatın gezegenleri ile beraber madde olarak o küçücük maddenin içinde olduğunun kabul edilmesidir. Onlara göre bu koca kâinat o küçücük maddenin içinden çıkmıştır. Hâlbuki koca bir ağaçta gözümüz önünde küçücük bir çekirdekten çıkıyor amma hepimiz biliyoruz ki o koca ağacın maddesi o çekirdeğin içinde yoktur. Çekirdekte olan o ağacın proğramıdır. Maddesi ise dışarıdan gelmektedir.
YanıtlaSilKâinatın dışında ise maddenin geleceği ikinci bir kâinat olmadığından kâinatın maddesi doğrudan doğruya Allah cc tarafından yaratılmaktadır. Patlayan o maddenin içinde ise sadece kâinatının proğramı vardır.
selahattin altıntaş/hayatın gerçekleri kitabı
selahattin altıntaş/Hayatın gerçekleri kitabı
YanıtlaSilBizler de bugün bu kâinatın bir parçası durumundayız..Bizler de o patlayan maddenin içinde mi idik..? elbette hayır..Bizler sonradan yaratıldık..hepsi bu..
selahattin.altintas@hotmail.com
Kainatın nasıl yaratıldığı açık..önemli olan biz niçin yaratıldık, ne ,için yaşıyoruz ve nereye gidiyoruz.. vazifemiz ne ? bunları hemen öğrenip ona göre hareket etmek zorundayız..çünkü vakit yok..süratle gitmekteyiz
YanıtlaSil