20 Ekim 2012 Cumartesi


ELEMENTLER KİMYASI;

Büyük Patlama ve Hafif elementlerin oluşumu
Bilim insanlarının evrenin oluşumu ile ilgili öne sürdükleri teoriye Büyük Patlama Teorisi (Big Bang Theory) adı verilmiştir.
Big-Bang Theorisine işaret eden bulgular:
1.Gök adaların birbirinden sürekli uzaklaşması,
2.Merkezden daha uzak gök adaların uzaklaşma hızlarının daha yüksek olması,
3.Uzayın görünürde boş bölgelerinden mikrodalga ışınlarının yayılıyor olması,
4.Uzayın her doğrultusunda birim hacim içine düşen kütle yoğunluğunun yaklaşık aynı kalması
Bilimin sanlarının evrenin oluşumu ile ilgili öne sürdükleri teoriye Büyük Patlama Teorisi (Big Bang Theory) adı verilmiştir.
2 sn ila 3.dk arasında nükleer tepkime sonucunda ilk hidrojen çekirdeği ortaya çıktı.
3.dk dan sonra sıcaklık düşmeye devam eder ve %75 proton ve %25 nötrondan ibaret olan evrende,döteryum çekirdeği oluşur.Döteryum çekirdeği,tepkimelerde olduğu gibi yeni element çekirdeklerini oluşturur.
300.000 yıl ila 1 milyar yılları arasındaki sürece Atom Çağı diyoruz. Büyük Patlama’dan 300000 yıl sonra sıcaklık 10000 0C’a düştü. Elektronlar, proton ve nötronlarla bir araya gelerek atomları oluşturdu. Bu aşamada evren çok hızlı soğuduğu için Berilyumdan daha ağır çekirdekler oluşamadı. Bu çekirdeklerin oluşabilmesi için gereken basınç ve sıcaklığı sağlayacak ortama ihtiyaç vardı.
Büyük Patlama sonrası daha ağır elementlerin oluşumu
İlk yıldızlardaki hidrojen atomu çekirdekleri,nükleer füzyon tepkimeleri (yüksek basınç ve sıcaklığın etkisi) sayesinde birbirleriyle kaynaşarak helyuma dönüştü. İlk yıldızların helyumdan daha ağır elementleri oluşturamadan çok şiddetli patlamalarla dağıldığı sanılmaktadır.Bu patlamalarda ortaya çıkan sıcaklık ve basıncın çok yüksek olması hidrojen ve helyumdan daha ağır çekirdeklerin ortaya çıkmasını sağladı. İkinci nesil yıldızlarda azda olsa ağır elementlerin bulunması,merkezlerindeki sıcaklığın 100000000 0C’in üzerine çıkmasını sağladı.Bu sıcaklık bir dizi nükleer füzyon tepkimesi için gerekli şartı sağlamış oldu. Yıldızın yaşı ilerledikçe merkezindeki basınç ve sıcaklık yükselir. Sıcaklık 100 milyon Kelvin’e ulaştığında merkezdeki helyum çekirdekleri kaynaşmaya ve (üç helyum çekirdeğinin kaynaşması ile) karbon çekirdekleri oluşturmaya başlar. Sıcaklık arttıkça karbonlar, helyumlarla nükleer füzyon tepkimesiyle oksijen üretmeye başlar. Yıldızlarda bir miktar helyum kalıncaya kadar helyum çekirdeğinin tam katları olan çekirdekler oluştu.
Helyum çekirdeğinin tam katları olan çekirdeklere dönüşmesi sürecine "helyum yanması" denir. oksijen çekirdeğinin oluşumunu karbon-azot çekirdek dönüşümünü başlattı.
Hala yüksek olan sıcaklıkta, karbon ve oksijen yanması gibi prosesleri ile helyumun katları olmayan çekirdekler de oluştu.
Periyodik tabloda demirden sonra gelen çekirdekler, nükleer füsyon tepkimeleri ile enerji açığa çıkarmazlar. Bu proses, yıldızlarda çok hızlı gerçekleşen, enerji açığa çıkaran ve hafif çekirdekleri oluşturan nükleer tepkimeler başlatabilir ve bunun sonucunda daha ağır çekirdekler oluşabilir. Atom numarası 26’ya(Fe elementine)kadar olan elementler yıldızların içinde oluşur.Bu elementler,yıldızlarda gerçekleşen nükleer füzyon ürünleridir.
Çok büyük kütleli yıldızlar patladıklarında (süpernova patlaması) ortaya çıkar.
Süpernova Patlamalarında çekirdek, yoğun bir nötron bombardımanına uğrar. Bunun sonucunda çekirdek yakaladığı nötronlarla daha ağır bir izotopa dönüşür.
Dünya’daki elementler ve bu elementlerin bolluk oranları dikkate alınarak geliştirilen teorilere göre Güneş sistemimiz, dolayısıyla Dünya’mız  ömrünü tamamlamış bir yıldızın kalıntılarından oluşmuştur.
Dünya’daki oksijen, silisyum,alüminyum ve demir elementlerinin bolluk yüzdesi; evrendeki oksijen,silisyum,alüminyum ve demir elementlerinin bolluk yüzdesinden daha fazladır.Bunun nedeni kararlılık kuşağıyla açıklanabilir.
2. BÖLÜM: Elementlerin Eldesi
 Homojen veya homojen görünüşlü doğal olarak değişik şekillerde oluşmuş ve insanoğlunun kullanımı için yerkabuğundan elde edilen ve genellikle katı olan maddelere mineral denir.                                                                                                                                  Elde edilmeye değer miktarda bir veya birden çok element içeren minerallere cevher ya da filiz denir. Bazı mineraller  amorf katılardır. Minerallerin büyük bir kısmı ise kristal durumdadır. Kristallerin düzgün yüzeylerle çevrilmiş geometrik şekilleri ve muntazam, periyodik olarak sıralanmış düzenli bir atomik yapıları vardır. Her mineralin kimyasal bir  formülü vardır.
AlO3 . 2H2O > Boksit                   Fe2O3 > Hematit              MgCO3 > Manyezit    gibi.
Cevherlerden metal elde etme sürecindeki işlem basamakları:
1.Kırma-öğütme: Gang'ın (Cevherler genellikle kum, kil ve granit gibi istenmeyen mad­deler içerir. Bu maddelere gang denir.) uzaklaştırılma  işlemidir.                                                                                                                                                                    2.Zenginleştirme: Birçok cevhere, özellikle Cu, Pb, ve Zn cevherlerine uygulanan bir yöntemdir.                                                         3.Arıtma: Değişik yöntemlerle ile elde edilen metal, çoğu kez istenen saflıkta değildir. Safsızlıklar giderilerek, metal arıtılır.
4.Kavurma: Sülfürlerin ya da karbonatların bol hava ile ısıtılarak oksidine dönüştürülmesi işlemine kavurma denir.
2ZnS   +   3O2   --------->   2ZnO      +     2SO2                                CaCO3  +  O2   ---------->   CaO        +    CO2
5.Termal Bozunmayla İndirgeme: Bazı maddeler termal bozunmayla indirgene bilirler. Bazı metal oksitler, yüksek sıcaklıkta termal bozunmaya (piroliz) uğrayarak metallere indirgenir.
Karbon ile İndirgeme: Teorik olarak bütün metal oksitleri karbon ile indirgenebilir.        C(k)  +  Cu2O  -->   CO(g)    +   Cu(k)     Hidrojenle indirgeme                                                                                                                                                                                Aktif metal ile İndirgeme :Alüminotermi oksitlerden alüminyum ile element elde etme                                                            Elektroliz ile metal üretimi,
  Alaşımlar
Alaşım, bir metal elementin en az bir başka element (metal,ametal,yarımetal) ile karışarak oluşturduklar metal karakterli malzemeye denir.     Pirinç (%63 Cu ve %37 Zn ) , Lehim (%60 Sn ve %40 Pb ) , Bronz ( %82 Cu,%16 Sn,% 2 Zn)
Metallerin dayanıklılığını ve korozyona karşı dayanımını arttırmak için alaşımlar üretilmiştir. Elementler alaşım hâline getirilerek kullanım alanları arttırılır.
Alaşımlar belli amaçlar için üretilmişlerdir. Bunlar:
-Metallerin  fiziksel  ve  mekaniksel  özelliklerini  değiştirmek suretiyle daha elverişli malzemeler üretmek.                                  -Çok sayıda ve değişik özelliklere sahip metaller geliştirerek ihtiyaçlara cevap vermek.                                                                                 -Isıl işlemlere uygun metaller üretmek.                                                                                                                                                                 -Malzemelerin maliyetini düşürmek.                                                                                                                                                                         -Malzemenin aşınma ve dış şartların yıpratıcı  etkilerden korunmasını sağlamak.
Alaşımlar; homojen ve heterojen alaşımlar, yer değiştirme tipi alaşım, örgü boşluğu tipi alaşım, metaller arası bileşik tipi alaşım olmak üzere değişik biçimlerde sınıflandırılabilir. Farklı element atomlarının düzgün bir şekilde yerleşmesiyle oluşan alaşımlar, homojen alaşımlardır, iki veya daha çok fazdan oluşanlar ise heterojen alaşımlardır. Au-Cu veya Au-Ag alaşımları heterojen, yani ikili sistemlerdir. Homojen alaşımlara örnek olarak Cu-Sn, Cu-Zn, Cu-Ni, Fe-Nİ, Pb-Sn alaşımları verilebilir.
Yer değiştirme (sübstitutional) alaşımlar: Yer değiştirme alaşımlarında çözünen metal atomlar çözücü metal atomlarının bazılarının yerlerini işgal eder. ) İki metalin kristal yapları  aynı olmalıdır,İki metal benzer kimyasal özellikler göstermelidir.                                                                                                                                                                                                       a) Rastgele Yer Değiştirme İle Oluşan Alaşımlar: Fazla olan metal atomlarıyla rastgele yer değiştirir.                                                 b)Süper Örgü Alaşımı: Bu alaşım şekil hafızalı alaşımlarda kullanılır.
Örgü boşluğu tipi alaşımlar: Örgü boşluklarındaki atomlar alaşımı daha sert ve sağlam yaparlar. iİâve metalin atomlarının öbür metal atomuna göre çok küçük olup bunun kristal kafesinin boşluklarına yerleşebilmeleri halinde oluşabilirler.                                                                                                                                                                                                 Metaller Arası Bileşikler : Ara bileşiklerde atomlar arası bağlar metalik bağ ile kimyasal bağ arasında değişen bir yapıya sahiptir ve kimyasal bileşiklere benzeyen AnBm şeklinde bileşikler oluşur. Metaller arası bileşikler, hem kullanım sıcaklığı hem de mekanik özellikler açısından (seramik kadar kırılgan değil) metalik malzemeler ile seramik malzemeler arasındaki boşluğu doldurmaya aday malzemelerdir.
En bilinen alaşımlara; tunç (bakır-kalay), pirinç (bakır-çinko), lehim (kalay-kurşun) ve cıva alaşımları olan amalgamlar örnek verilebilir.                                                                                                                                                                                          Alaşımların tarihi milattan önce 4. bin yıllara kadar uzanmaktadır. İran ve Mezopotamya bölgelerinde bulunan tunç (bronz) örnekleri bu zaman diliminde tarihlenmiştir. Demirden daha sert olan tunç; silah, kesici ve delici aletler, mutfak aletleri, süs eşyaları vb. yapımında günümüze değin kullanıla gelmiştir.
IV.BÖLÜM:HİDROJEN ELEMENTİ
Hidrojenin evrendeki bolluğu % 91 olmasına rağmen, dünyadaki bolluk oranı çok daha azdır. Bunun nedeni, hidrojen atomlarının çok hafif olmasıdır. Bu sebeple hidrojen atomları çok yüksek ortalama hıza sahiptirler ve dünyanın yer çekiminden kolaylıkla kurtulabilirler. Yeryüzünde bulunan hidrojenin büyük bir kısmı bileşikler halindedir. En önemli bileşiği de sudur. Hidrojen, karbonla hidrokarbonları oluşturur. Hidrokarbonlar; kömür, doğal gaz ve petrolün bileşiminde bulunur. Bir ametal olan Hidrojen, bazı özellikleri bakımından halojenlere de benzer, metallerden 1 elektron alarak metal hidrürleri oluşturur. NaH , MgH2 vb.
Hidrojenin protyum, döteryum ve trityum olmak üzere üç izotopu vardır. Doğal hidrojenin büyük ölçüde protyumdan ibarettir. Yalnızca bir proton ve bir elektrona sahip olan hidrojen, periyodik tabloda 1A grubunda gösterilir. Bu gösterimin nedeni, alkali metaller gibi s orbitalinde bir tane değerlik elektronuna sahip olması ve sulu çözeltilerinde hidroliz olabilen tek yüklü iyon (H+1) oluşturmasıdır. Bir ametal olan hidrojen, bazı özellikleri bakımından halojenlere de benzer. Hidrojen, renksiz, kokusuz, tatsız ve zehirsizdir. Hidrojen saf haliyle ve oda sıcaklığında iki atomlu bir gaz olarak bulunur. Havanın yoğunluğundan 14 kat daha az yoğunluğa sahip olan hidrojen, havanın içinde hızla yayılır. Hidrojenin sıvı hâle getirilmesi için -253 °C'a kadar soğutulması gerekir. Bu işlem yüksek enerji gerektirir.
Hidrojenin Laboratuarda Eldesi;                                                                                                                                                                                         -Aktif metallerin (1A grubu metalleri ve Ca, Sr, Ba) oda sıcaklığında suyla tepkimesinden H2 gazı elde edilir.                                                        -Aktif (Mg, Al, Mn, Zn, Cr, Fe, Cd, Ca, Ni, Sn ve Pb) metallerin asitlerle etkileşiminden elde edilir.                                                                -Suyun elektrolizi ile elde edilebilir .                                                                                                                                                   --Sodyumborohidrür’ün su ile tepkimesinden.                    NaBH4   +   H2O  --------->   NaBO2  +   H2
Hidrojenin Endüstride  Eldesi;                                                                                                                                                                                             -Kızıl dereceye kadar ısıtılan metallerin (Fe, Mg) üzerlerinden su buharı geçirilerek hidrojen elde edilebilir.                                             -Kok ile su buharı etkileştirilerek hidrojen üretilir.                                                                                                                                             -Metan içeren doğal gaz yüksek sıcaklıkta su buharı ile tepkimesinden su gazı oluşur.
Hidrojen ,izotopları ve kullanım alanları:
-Güneş ve diğer yıldızların termonükleer tepkimeyle vermiş olduğu ısının yakıtı hidrojen olup, evrenin temel enerji kaynağıdır. Hidrojen bilinen tüm yakıtlar içerisinde birim kütle başına en yüksek enerji içeriğine sahiptir.kimyasal atığı yoktur.                                       -Hidrojen iyi bir indirgendir. Metal oksitlerdeki metal iyonlarını indirgeyerek saf metal eldesini sağlar.                                              -Yoğunluğu düşük olasından dolayı çok hafiftir çok az yer kaplar. Amonyak sentezinde kullanılır. Amonyak gübrenin hammaddesidir. N₂ + 3H₂ → 2NH₃    (Haber-Bosch yöntemi)                                                                                                                             -Doymamış hidrokarbonların ve doymamış yağların doyurulmasında kullanılır. Margarin bu şekilde elde edilir.                                            -Hidrojen yükselerek yanar bu yüzden çevresine zarar vermez. Soluk mavi bir renkte yanarak suyu oluşturur.                                          -Hidrojen Oksijen ile kaynak sanayinde kullanılır. Bu kaynağa otojen kaynak adı verilir.                                                                                      -Gelecekte hidrojeni yakıt olarak kullanan araçlar yapılacaktır.                                                                                                                                        
-Döteryum ve bileşikleri; döteryum lambalarında, nükleer reaktörlerde çözücü olarak kullanılır. Döteryum radyoaktif değildir. Döteryum oksidi ağır su olarak bilinir.                                                                                                                                                                              -Trityum kendi kendine ışık veren nesnelerin yapımında da kullanılır. trityum nükleer füzyon sistemlerinde de kullanılır. Trityum radyoaktiftir.                                                                                                                                                                                                        İkincil enerji kaynağı olarak hidrojen:                                                                                                                                                                 Hidrojen bir doğal yakıt olmayıp, birincil enerji kaynaklarından yararlanılarak değişik hammaddelerden üretilebilen bir sentetik yakıttır.                                                                                                                                                                                Hidrojenin kullanılmasını gerektiren başlıca iki neden vardır.                                                                                                     Birincisi, fosil yakıtların yanma emisyonu karbon dioksitin artmasından kaynaklanan, global ısınmaya neden olan çevre sorunu. İkincisi, petrol ve doğal gaz gibi akışkan hidrokarbonların bilinen üretilebilir rezerv ömürlerinin gittikçe azalmasıdır.                           Bununla beraber gelişmiş ülkeler  hidrojen enerjisi kullanma yerine  güvenilir nükleer enerj santralleri kurarak daha temiz ve çevre dostu enerji elde etme yollarını denemektedirler.
ALKALİ VE TOPRAK ALKALİ METALLER:
-1A grubu elementlerinin sem bolleri; H, Li, Na, K, Rb, Cs ve Fr
Alkali Metaller: Alkali metaller doğada nispeten bol bulunurlar.                                                                                                                                             -Bu elementlerin bazı bileşikleri tarih öncesi yıllardan beri bilinmekte ve kullanılmaktadır. Alkali metal bileşiklerini sıradan kimyasal yollarla bozmak zor olduğundan, bu elementlerin keşfedilmesi zaman almıştır..                                                                                                   -1A grubunda Alkali metaller yer alır. Değerlik elektronlarının dizilişi ns1 şeklindedir ve en aktif metallerdir. Aktif oldukları için doğada saf olarak bulunmazlar. İyonlaşma enerjileri yukarıdan aşağıya doğru azalır. Yumuşak ve genelde gümüş renginde parlaklık gösterirler.                                                                                                                                                                                                            -2A grubunda toprak alkali metaller bulunur. Değerlik elektronlarının dizilişi ns2 şeklindedir ve 1A grubuna göre daha az aktiftirler. Toprakta en çok bulunan elementlerdir.       Isı ve Elektrik akımını iyi iletirler.                                                                                                                                                                                -1A ve 2A grubu elementlerinin oksitleri ve hidroksitleri bazik karakterde oldukları için bu elementler Alkali (baz) olarak adlandırılır.                                                                                                                                                                                                            -1A ve 2A grubu elementlerinin veya bileşiklerinin eldesinde kullanılan başlıca doğal kaynaklar şunlardır:
Li: Magmatik kayalar (pegmatik)                                                  Na: NaCl (kaya tuzu ve deniz tuzu),feldspat(Na2O.Al2O3.6SiO2)
K: Feldspat(K2O.Al2O3.6SiO2), güherçile (KNO3)                          Be: Zümrüt ( Be3Al2Si6O18)
Mg : Magnezit (MgCO3)                                                                  Ca : kireç taşı/kalsit ( CaCO3)
Sr : Stronsiyonit (SrCO3)                                                                  Ba : Barit(BaSO4) , viterit (BaCO3)                                                       -Bileşiklerinde 1A grubu +1 , 2A grubu ise +2 yükseltgenme basamağında bulunur.                                                                            - 1A ve 2A grubunun oluşturduğu bileşiklerde 1A ve 2A iyonları çok güçlü indirgendirler. Aktif olduklarından C ve H ile indirgenmezler. Bu yüzden kendi sıvılarının elektrolizi ile elde edilirler.                                                                                                            -Alkali metaller havayla temas ettiklerinde oksitlerine dönüşürler. K   +  O2   →  K2O                                                                            -Su ile temas ettiklerinde hidroksitlerine dönüşürler ve H2 gazı açığa çıkarırlar. Na    +  H2O →    NaOH (suda)+ ½H2   2A grubunda Be su ile tepkime vermez. Mg su buharıyla tepkime verir. Ca, Sr ve Ba soğuk suyla bile tepkime verir.                                                                                                                                                                                                           -1A ve 2A grubu elementleri halojenlerle tuz oluştururlar. Na    + ½ Cl2 →    NaCl ( Alkali M.)                                                                       -Mg  Down yöntemi ile elde edilir.Down yöntemi:  Erimiş MgCl2  nin elektrolizine dayanır .
KULLANIM ALANLARI                                                                                                                                                                                       Lityum bileşikleri, pillerde, seramiklerde ve yağlayıcı maddelerde kullanılmaktadır.
Sodyumkarbonat,  sabun deterjan ilaç yapımında cam sanayinde,                                                                     SodyumHidroksit(sudkostik), bir çok organik maddenin sentezinde ve katı sabun yapımında,                                    SodyumKlorür, yemek tuzu
Potasyumnitrat (güherçile KNO3) , gübre endüstrisinde, kibritlerde, barut yapımında                                           Potasyumklorür, ilaç endüstrisinde,                                                                                                                 Potasyumhidroksit(potaskostik), sıvı sabun eldesinde
BERİLYUM ( Be ) :Roketlerin dış kaplamasında uçak ve uzay araçlarında                                                                                          MAGNEZYUM (Mg ):Alaşımlarda uçak ve füze yapımında , eczacılıkta, yapay gübre üretiminde.                                     Magnezyumoksit, ateşe dayanıklı tuğla yapımında
Kalsiyumkarbonat (kireç taşı/kalsit CaCO3), sönmemiş kireç ve sönmüş kireç yapımında                                                   Kalsiyumoksit (sönmemiş kireç CaO) çimento yapımında, suların yumuşatılmasında                                                           Kalsiyumhidroksit (sönmüş kireç Ca(OH)2 ) harç yapımında                                                                                                               Kalsiyumsülfat (alçı taşı CaSO4), alçıdan kalıp ve heykel yapımında
StronsiyumKlorür (SrCl2), şeker üretiminde
Baryumsülfat (Barit BaSO4) , bazı röntgen çekimlerinde                                                                                                                  Baryumsülfür (BaS2), Fosforesans özelliğinden yararlanılır.
                                   TOPRAK GRUBU ELEMENTLERİ (3A GRUBU)
3A grubunun değerlik elektronlarının dizilişi ns2 np1 şeklindedir. Bileşiklerinde hem +1 hem de +3 değerliğini alırlar. Alüminyum ( Al ) bileşiklerinde her zaman +3 yükseltgenme basamağına sahiptir.Galyum ( Ga ) ve İndiyum (In) bileşiklerinde +3 yükseltgenme basamağını tercih ederken +1 yükseltgenme basamağında da bulunabilirler.Talyum (Tl) ise bileşiklerinde +1 yükseltgenme basamağını tercih eder.
 İlk üyesi Bor ametaldir. Alüminyum , Galyum, İndiyum ve Talyum fiziksel ve kimyasal özellikleriyle metaldir.                           Halojenlerle Halojenürleri meydana getirirler.                                                                                                                                                        -Oksijenle oksitleri oluştururlar.                                                                                                                                                                        -Asitlerle tepkimeye girip H2 gazı çıkarırlar.                                                                                                                                                              -Bor HCl ve seyreltik H2SO4 ile tepkime vermez.
Bor, doğada oksijenli bileşikleri halinde bulunur. Başlıca bor mineralleri; Kolemanit , pandermit ve Boraks’tır. Bor’u saf olarak elde etmek için öncelikle Borik asit elde edilmelidir. Kolemanit, HCl de çözünür. Çözelti soğuyunca borik asit ayrılır. Borikasit ısıtıldığında Bortrioksit oluşur, oluşan Bortrioksit Mg ile tepkimesinden kristal bor elde edilir.
*** 2H3BO3 -----ısı-------> B2O3  + H2O                        3Mg  +    B2O3   -----ısı-------> 2B   +  3MgO
Bor, alt grubundaki metaller hariç yüksek sıcaklıkta bütün metallerle reaksiyona girer.
Amorf Bor, bakırın oksitlerinin giderilmesinde, Alüminyumun iletkenliğinin artırılmasında ve çeliğin sertleştirilmesinde kullanılır.                                                                                                                                                                                                                                   Bor ve  Alaşımları Kullanım Alanları:                                                                                                                                                              Magnezyum- Bor alaşımları yüksek sıcaklıktaki iletkenliği sayesinde bilgisayarlar dört kat daha hızlı çalışmaktadır.                                  Amorf bor, bakırın oksidinin giderilmesinde, alüminyum iletkenliğinin arttırılmasında kullanılır.                                                            En fazla % 4 Bor içeren Demir Bor (ferrobor) alaşımları korozyona dayanıklıdır. Neodyum ferrobor alaşımları en iyi mıknatısların yapımında kullanılır.
Ferrobor, otomobillerin sileceklerinde, cep telefonlarında, sensörlerde, metalik cam üretiminde, EKG cihazlarında kullanılır.
Boraks ve borik asit , bakteri öldürücü, su içinde kolay çözünmesi ve mükemmel su yumşatma özelliği ile sabunlarda, temizleyicilerde, deterjanlarda, tekstil boyalarında, tarımda çok yaygın kullanım alanına sahiptir.  Borik asit yanıcılığı azaltır bu yüzden duvar kağıtlarına % 5 eklenir.                                                                                                                                   Boranlar(BorHidrürler B2H6, B4H10, B5H11)’dan tetraboran ( B4H10 ), katı yakıt olarak füzelerde kullanılır.                                                     Boraks ve borik asit,  cam sanayinde ısıya dayanıklı cam eşyalar yapımında kullanılır.Seramikte sırlamada kullanılır.                                -Türkiyenin bor rezervi, dünya bor talebini 700 yıl karşılayacak düzeydedir.  
Alüminyum , doğada hemen hemen her mineralde mevcuttur .                                                    Alüminyum Mineralleri :Korendon    Al2O3     ,Boksit   Al2O3 .2H2O     ,Kil ( Kaolin )   Al2O3 .2SiO2. 2H2O     ,Kriyolit       3 NaF. AlF3
Eldesi:Alümiyumun yoğun olduğu Boksit ve feldspat mineralleri kullanılır.
Boksit ( Al2O3.H2O ve Al2O3.3H2O karışımı ) ,Feldspat (Na2O.Al2O3.6SiO2) silikat yapısındadır ve bol bulunan mineraldir.
Kil adı verilen birçok mineral vardır. Feldspat (Na2O.Al2O3.6SiO2) mineralinin su ve CO2 etkisiyle ayrışması sonucu Kaolin (Al2O3.2SiO2.2H2O) oluşur. Kaolin killerin en saf olanıdır. Seramik üretiminin ham maddesidir.
Alüminyum Üretimi: Alümiyum Boksitten 2 basamakta elde edilir.                                                                                                        -Boksitten saf (Al2O3 ) eldesi                                                                                                                                                                                -Alüminin elektrolizi ile saf alüminyumun  eldesi                                                                                                                                                    Alüminyumun Doğal Formları                                                                                                                                                                                     Kristal yapıdaki Alüminyumunoksit (Al2O3 )’e Korundum adı verilir. Yakut, Safir, Topaz değerli taşlardandır.
BAZI ALÜMİNYUM BİLEŞİKLERİ VE KULLANIM ALANLARI:                                                                                                                                    KİL  (Al2O3 .2SiO2. 2H2O)       Seramik ve porselen yapımında.
ALÜMİNYUM KLORÜR(AlCl3)   Petrol sanayinde ,Kauçuk eldesi    ,Organik kimyada katalizör olarak   ,Bazı özel sabunların yapılmasında   ,Su temizlenmesinde
ALÜMİNYUM SÜLFAT( Al2 (SO4 )3)     ,Boyacılık ve tekstil sanayinde    ,Kağıt fabrikalarında kağıdı tutkallamak için
ŞAP ( KAl(SO4) 2.12 H2O)    ,Dericilik, boyacılık ve tekstil sanayinde   ,Fotoğrafçılık endüstrisinde  ,Tıpta    ,Ateşe dayanıklı elbise yapımında
Galyum, İndiyum ve Talyum :                                                                                                                                                                                   Doğada çok az bulunurlar. Genellikle çinko mineralleri yanında bulunurlar.
GaS ve GaN , ışığı doğrudan elektriğe dönüştürebilir. Işık yayan diyotlarda kullanılır.
İnAs,İn2S3,İnP yarıiletken teknolojisinde kullanılır.
Tl2(SO4)3 , Tl(CO3)2 , TlBr3 fare öldürücü olarak kullanılır.
Tl2S3 Fotosellerde kullanılır.
                                                                  4A GRUBU ELEMENTLERİ                                                                                                            C, Si , Ge , Sn , Pb elementleri bulunur. 4A grubunun Değerlik elektronlarının dizilişi ns2 np2 şeklindedir.                                                          -Grupta yukarıdan aşağıya inildikçe ametalik karakterden metalik karaktere geçiş gözlenir.Karbon ametal, silisyum kimyasal bakımdan bir ametal gibi davranırken fiziksel ve elektriksel özellikleri yarı metale benzer.Germanyum yarı metal olmasına karşın özellikleri metale benzer.Kalay ve Kurşun ise gerçek metaldir.                                                                                                       
KARBON ( C )                                                                                                                                                                                                                                4A Grubunun en fazla ametalik özellik gösteren elementidir doğada 3 formda bulunur bunlar;   Grafit ve Elmas, saf karbondan oluşur.  Fulleren yapaydır.                                                                                                                                                                                                                                                   
Bir elementin atomlarının uzayda farklı şekilde dizilmesi sonucu oluşan faklı geometrik şekillerdeki kristallerine allotrop denir. Allotropların tüm kimyasal ve fiziksel özellikleri farklıdır. Ancak aynı madde ile tepkimeye girdiklerinde oluşturacakları ürün aynıdır.
                                                                                                                                                                                                                                   ELMAS -Bilinen en sert maddedir.                                                                                                                                                                               -Karbonun son katmanındaki 4 elektrondan her biri başka bir karbonun tek elektronları ile ortaklaşa bağ oluşturur.                                 -Bütün bağları sigma bağıdır.   Tüm bağları sağlam ve stabildir.                                                                                                                                                                                       -Merkezinde ve her köşesinde karbon atomları bulunan düzgün dörtyüzlülerden oluşan altıgen yapıda olup 3 boyutludur.                -Hareket eden elektron bulunmadığından ısı ve elektiriği iletmez.
GRAFİT -Elmasa göre daha yumuşak yapıdadır.                                                                                                                                                                 -Her bir karbon atomu aynı düzlemde bulunan diğer üç atoma altıgen halkalar oluşturacak şekilde bağlanır                                                      -Oluşan ağ iki boyutlu olup meydana gelen tabakalar birbirine zayıf  Vander waals kuvveti ile bağlıdır.                                                      -Bir karbonun son katmanında ki dört elektrondan üçü diğer karbonla sigma   bağları oluşturuken biri pi bağı oluşturur.                         -Pi bağını oluşturan elektron hareketlidir bu sebeple ısı ve elektirği iletir.
Diamonds_glitter.png     elmas                 10_2.jpggrafit                       200px-Fullerene-C60.png fulleren
FULLEREN:Karbonun Başka allotropları da vardır. Fulleren 60 Karbonun oluşturduğu top şeklinde bir moleküldür. Yapay allotroptur.Fullerenlerin keşfi yeni bir kimya alanının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Nano boyutta karbonlar tüp oluşturabildikleri keşfedilmiştir. Nanoteknoloji olarak adlandırılan bu dal ile cep telefonları, TV ler, bilgisayar gibi bir çok elektronik aletin işlevleri artarken boyutları küçülmektedir. Nanotüpler içerisine Hidrojen depolandığında yakıt kapsülleri elde edilecektir. Geleceğin teknolojisi nanoteknolojisidir.
Karbon bileşikleri:                                                                                                                                                                                          4A grubu elementlerinden Karbon ve Silisyum yaptıkları bağ sayısı bakımından diğer grup üyelerinden farklıdır. Karbon atomları, diğer Karbon atomlarıyla kuvvetli kovalent bağlarla birleşebilir. Bu nedenle diğer elementlerle daha fazla bileşik oluşturma kapasitesine sahiptir. Organik maddelerin temelini oluşturur.                                                                                                Karbonun Hidrojen, Oksijen ve Azotla oluşturdukları bileşikler bitki ve hayvan organizmaların yapısında önemli bir yer tutar. Organik bileşiklerin hepsinde Karbon bulunur. Yapısında karbon bulunan CO, CO2 ve Karbonatlar (CO3-) anorganiktir. KARBONMONOOKSİT (CO)                                                                                                                                                                                            -Toksik gazıdır.                                                                                                                                                                                                                      -Solunan havada miktarı artarsa kana geçer ve hemoglobine oksijen gazından önce bağlanır. Bu nedenle yetersiz oksijenden dolayı hücre ölmeye başlar.                                                                                                                                                                KARBONDİOKSİT ( CO2 )                                                                                                                                                                                                         -Karbon içeren besin maddelerinin metabolize edilmesi sonucu meydana gelen son üründür.                                                                    -Vücutta belirli oranlarda bulunarak vücudun tampon sistemlerinden birini meydana getirir.                                                                                -Yangın söndürme araçlarında kullanılır.                                                                                                                                                   KARBONİKASİT ( H2CO3 )                                                                                                                                                                                  Karbonun su ile reaksiyonu sonucu elde edilir. Gazoz ve soda yapımında kullanılır .  CO2  +  H2O      ↔    H2CO3
Silisyum, yerkabuğunun % 27 sini oluşturur. Oksijenden sonra ençok bulunan elementtir. Kayaların yapısında silikatlar halinde ve kumun yapısında Silisyumoksit olarak bulunur. Silisyumoksit camın hammaddesidir. Elektronik devrelerde silikon teknolojisinin vazgeçilmez elementidir.
Teknik saflıkta Silisyum, kuvars kumundan elde edilir.                                                                                                             Kuvarsın aktif kömürle indirgenmesi sonucu elde edilir.                 SiO2   + 2C   ------------------->  Si    +  2CO
Yarı iletken bir metal içerisine küçük miktarda katkı maddesi ekleyerek iletkenliğinin artırılmasına doplama denir. Yarı iletken olan Silisyuma az miktarda Bor ilavesi ile iletkenliği artırılabilir. Yarıiletken teknolojisi elektronik araçların geliştirilmesine yol açmıştır. 
Germanyum, Kalay ve Kurşun Germanyum, yarı metal,  Kalay ve Kurşun metaldir.

-Germanyum, elektronikte transistörlerin yapımında kullanılır.                                                                                                 -Kalay, korozyona dayanıklı olduğundan konserve kuruların, yemek pişirilen veya saklanan kapların kaplanmasında kullanılır. Diş macunların yapısında SnF6 kullanılır.                                                                                                        -Kurşun ve kurşun bileşikleri genel olarak çok zehirlidir. Kurşun oksitler yağlı boyalarda, camlarda ve seramiklerde, kurşun sülfatlar, akülerde, camda, seramikte ve yağlı boyalarda kullanılır.                                                         -Kalay ve Kurşun alaşımı Lehimdir. Lehim elektronik devrelerin oluşturulmasında kullanılır.
5A GRUBU ELEMENTLERİ
N, P, As, Sb, Bi elementleri bulunur. 5A grubunun Değerlik elektronlarının dizilişi ns2 np3 şeklindedir. Bu elementlerden azot ve fosfor ametal,arsenik yarımetal,antimon ve bizmut metaldir.Yalnız azot iki atomlu moleküllerden oluşan gaz,diğerleri katıdır..Bütün bu elementler uçucu hidrürler teşkil ederler:amonyak NH3,fosforlu hidrojen(fosfin)PH3, arsenik hidrojen(arsin),AsH3 ,antimonlu hidrojen(stbin)SbH3 ,ve bismutlu hidrojen(bismutin)BiH3 .Bunların dayanıklılıkları atom tartısı ile süratle azalır.
Azot, oda sıcaklığında gaz halde bulunur. Havanın % 78 i Azot gazıdır. Bu nedenle azot kaynağı havadır.                                                      Azot sanayide sıvı havanın fraksiyonlu damıtılmasıyla elde edilir. Kalsiyumhidroksit çözeltisinden geçirilen hava içinde bulunan CO2 uzaklaştırılmış olur. -196 oC nin altına kadar soğutulan hava sıvılaşır.                                                                                               Üçlü bağı kırmak için çok enerji gereklidir. Bu yüzden Azot gazı kararlı bir gazdır.                                                                                             Azot, - 3 ile +5 arasındaki tüm yükseltgenme basamağına sahip olabilir.                                                                                                                        Azotun hidrojenli bileşikleri hidrojen bağı oluşturur. 5A nın diğer üyeleri H bağı oluşturmaz.                                                                                      N2 molekülünün reaksiyona girme yatkınlığı düşük olduğundan azotlu bileşiklerin elde edilme kaynağı Amonyak (NH3)’tır. Azot renksiz kokusuz tatsız havadan biraz daha hafif bir gazdır.                                                                                                                      Azotun Kullanım alanları:                                                                                                                                                                                 -Sıvı azot düşük sıcaklıkta gerçekleşen reaksiyonlarda soğutucu                                                                                                                                           -Sıvı azot gıda ürünlerinin dondurulması ve taşınmasında                                                                                                                                        -Canlı dokuların dondurularak saklanmasında                                                                                                                                                         -Elektronik eşyaların soğutma sistemlerinde kullanılır.                                                                                                                             Amonyak, endüstriyel olarak N2 ile H2 gazı tepkimesiyle elde edilir. Elde edilen Amonyak gübre üretiminde, patlayıcı maddelerin yapımında, sentetik elyaf üretiminde, organik ve inorganik maddelerin sentezinde kullanılır.
Azot oksitler; şimşeğin çıkardığı ısı ve ışık etkisiyle oluşur. Azot oksitler fabrifa dumanlarında ve egzoz gazlarında bulunur. Yağmurlu havalarda su ile birleşerek asit yağmurlarını oluşturur Yağmur damlalarıyla yeryüzüne inerek canlıların yapısına geçer. N2O, NO, NO2, N2O3, N2O5, HNO2, HNO3 gibi oksitler vardır.                                                                                                                             
HNO3 Nitrik Asit, endüstride gübre, ilaç, boya ve patlayıcıların yapımında kullanılır. Tahriş edicidir. Kezzap olarak tanınır.   Amonyum nitrat (NH4NO3 ) , % 33 Azot oranına sahiptir. Bir çok ürün için yararlıdır.                                                                              Hidrazin ( H2N-NH2), roket yakıtı olarak kullanılır.
Fosfor , bir çok allotropu vardır. Başlıcaları beyaz fosfor, kırmızı fosfor, siyah fosfor dur.
Beyaz  Fosforun en önemli özelliği karanlıkta ışık yayması ve çok zehirli olmasıdır. Böcek ve fare zehiri yapımında, sis ve yangın bombalarının yapımında kullanılır.                                                                                                                                                            Kırmızı Fosfor kibrit yapımında kullanılır. Zehirli değildir.                                                                                                                                      Siyah Fosfor yarı iletkenlerin yapımında kullanılır.                                                                                                                                             Fosforik asit (H3PO4) toprak alkalilerle tuz oluşturarak fosforlu gübre olarak kullanılır.
Arsenik , Antimon ve Bizmut
Arsenik ve Antimon yarı metal, Bizmut ise metaldir.                                                                                                                                     Arsenik doğada çok az bulunur. En önemli bileşiği As2O3 zehir olarak kullanılır.                                                                                                           Antimon , kurşunsuz lehim alaşımların yapımında kullanılır. Antimon sülfür (Sb2S3) kibrit yapımında kullanılır.                                 Bizmut bileşiklerinden Bi2(CO3)O2 radyoopak (radyoasyonu geçirmez) olarak kullanılır.
6A GRUBU ELEMENTLERİ (KALKOJENLER:filiz yapan)
O, S, Se, Te elementleri bulunur. 6A grubunun Değerlik elektronlarının dizilişi ns2 np4 şeklindedir. Normal koşullarda 6A Grubunun gaz halinde tek elementi olan oksijenin 16O, 17O ve 18O olmak üzere üç  izotopu vardır. Oksijen atmosferde büyük oranda O2 ve çok az miktarda O3 halinde bulunur.6A Grubunun ilk elementi olan oksijen, yer kabuğunda kütlece %46, atmosferde %21 oranında bulunur. Saf oksijen elementi 1770 yılında C. W. Scheele ve J. Priestly tarafından keşfedilmiştir. Priestly'in bir cam balonda HgO‘ti ısıtarak oksijen gazını elde etmesi klasik kimya tarihinde bir dönüm noktası olmuştur.                                                                                                          -Laboratuvarda oksijen suyun elektroliziyle elde edilir.                                                                                                              -Endüstride ise oksijen, sıvı havanın damıtılmasıyla büyük ölçekte üretilir.                                                                             -Oksijen elementi, bitkilerin ve hayvanların yaşamlarını devam ettirebilmeleri, solunum gazı olan oksijenin (O2) varlığına bağlıdır.                                                                                                                                                                                        -Ayrıca kaynak yapımında, suyun saflaştırılmasında ve beton eldesinde de oksijen kullanılır. Paslanma da, oksijenin varlığında gerçekleşir.                                                                                                                                                                            -O2, endüstride çelik yapımında kullanılır.                                                                                                                                -Elementlerin oksijen ile oluşturdukları bileşiklere oksit denir.           
-Metallerin oksijen ile oluşturdukları bileşiklere metal oksitler denir.                                                                                -Ametallerin oksijen ile oluşturdukları bileşiklere ametal oksitler denir.
Oksitlerin sınıflandırması :Oksitler, oksijenin yükseltgenme basamağına göre dört grupta toplanabilirler.
a. Ozonürler (Trioksitler): Oksijenin (-1/3) yükseltgenme basamağında bulunduğu ikili bileşikleridir. En iyi bilinen ozonür, potasyum ozonürdür.                                                                                                                                                                b. Süperoksitler: Oksijenin (-1/2) yükseltgenme basamağında bulunduğu ikili bileşikleridir. Potasyum, rubidyum ve sezyum elementlerinin havada yanmasıyla süperoksitler oluşur.Süperoksitler iyonik bileşikler olduğundan oksijen O2- halindedir. Sodyum süperoksit (NaO2), sodyum peroksidin yüksek sıcaklık ve basınçta oksijen ile tepkimesinden elde edilir.                                                                                                                                                                                 c.Peroksitler: Oksijenin (-1) yükseltgenme basamağında bulunduğu ikili bileşikleridir. 1A ve 2A Grubu elementlerin tümünün peroksitleri bilinmektedir. H2O2 dışındaki peroksitler iyoniktir ve bu oksitlerde oksijen O22- iyonu halindedir. H2O2 ise kovalent bir peroksittir                                                                                                                 d.Oksitler: Oksijenin (-2) yükseltgenme basamağında bulunduğu ikili bileşikleridir. Oksijenin ikili bileşiklerinin çoğu bu gruba girer.                                                                                                                                                                                              -Aynı periyotta soldan sağa doğru oksitlerin asitliği artarken, bir grupta yukarıdan aşağıya doğru azalmaktadır.
       Metal oksitleri genellikle iyonik karekterlidirler ve  bazik oksitlerdir. Suda çözündüklerinde bazları oluştururlar.
       Ametallerin oksitleri kovalent karekterlidirler. Suda çözündüklerinde genellikle asitleri oluşturlar.
       NO, N2O, CO ve OF2 oksitlerinin sulu çözeltileri nötraldir. Diğer tüm ametal oksitleri asidik özellik gösterir. uçucudurlar.
       Yarı metal oksitleri genellikle polimerik yapıya sahiptirler. Normal koşullarda katıdırlar. 
       Bir geçiş metali çeşitli yükseltgenme basamaklarına sahiptir. Bu nedenle, bir metal birden fazla oksit oluşturabilir. Geçiş metal oksitleri normal koşullarda katıdırlar ve genellikle suda çözünmezler. Düşük yükseltgenme basamaklı oksitleri iyonik ya da polimerik yapıdadır. Yüksek yükseltgenme basamaklı oksitleri kovalent ve moleküler yapıdadır.
       Örneğin; Vanadyumun VO, V2O3, VO2 ve V2O5 şeklinde dört oksidi bulunmaktadır. İlk ikisi bazik, VO2 amfoterik ve V2O5 ise asidik özellik gösterir.
       Örneğin; MnO iyonik, MnO2 polimerik ve Mn2O7 ise molekülerdir. Öte yandan, ilk oksit bazik, ikincisi amfoterik ve sonuncusu asidiktir.
 Atmosferdeki ozonun oluşumu: Oksijenin allotropu olan O3, atmosferin üst tabakalarında O2'den oluşur. Doğada güneşin UV ışınları veya yıldırımlar vasıtasıyla medyana gelir.   -Ozon tabakası atmosferin yaklaşık 20-40 km arasındaki stratosfer tabakasında yoğun olarak bulunur. Bu tabaka güneşten gelen zararlı ultraviyole ışınlarının (UV-B) dünyaya ulaşmasını önler. UV-B ışınları bütün yaşayan organizmalar üzerinde zararlı etkilere sahiptir; bitkilerin büyüme hızını azaltır, insanlarda cilt kanserine sebep olur, göze zarar verir, enfekte hastalıklara (sıtma vb.) gibi yakalanma riskini artırır.
. Kükürtün molekül yapısı allotropları ve özellikleri:
Periyodik cetvelin 6A grubunda bulunan  -2, +4, +6 arasındaki değerlikleri alabilen bir elemendir. Oksijensiz bileşiklerinde kararlı olup, daima -2 değerliklidir. Reaksiyon verme kabiliyeti oldukça iyi olup soy gazlar hariç diğer elementlerin hepsi ile reaksiyon verir.                                                                                                                                                                                                                      Diğer elementler içinde kükürt en fazla allotropa sahiptir.  Kükürdün, katı halde en çok bilinen allotropu S8 halkasıdır. Uygun koşullar altında kükürt buharında S, S2, S4, S6 ve S8 yapılarının hepsi de bulunabilir. Oda sıcaklığında kararlı bir katı olan rombik kükürt (Sα), halkalı S8 moleküllerinden oluşmuştur. 95,5 °C de rombik kükürt  monoklin kükürde dönüşür. Kükürt, doğada elementel kükürt, sülfür ve sülfat mineralleri şeklinde, doğal gazda H2S , petrol ve kömürde ise organokükürt bileşikleri olarak bulunur.                                                                                                                                                                                                   Maden kömürlerinin destinasyonu esnasında elde edilen H2S, oksijen ile reaksiyona sokulur ve elementel kükürt doğrudan elde edilebilir. Pirit (FeS2 ) de önemli bir kükürt kaynağıdır. Piritten elde edilen kükürt dioksit(SO2) H2S ile reaksiyona sokularak serbest kükürt elde edilir. Kükürt dioksit, karbon mono oksitle tepkimesinden kükürt elde edilir.
Kükürtün kullanım alanları;
Üretilen bütün kükürdün yaldaşık %90 ı, SO2(g) oluşturmak için yakılır ve elde edilen SO2(g) nin çoğu sülfürik aside, H2SO4, dönüştürülür. Elementel kükürdün de birkaç kullanım alanı vardır. Bunlardan biri kauçuğun vulkanize edilmesi ve diğeri de, örneğin üzüm asmalarının küllenme hastalığına karşı, bir fungisit (küf öldürücü) olarak kullanılmasıdır.
-Kükürdün bir düzineden fazla oksidi varsa da, en çok karşılaşılanlar kükürt dioksit, SO2, ve kükürt trioksittir, SO3.
- H2SO3 ve H2SO4 in her ikisi de iki değerli asitlerdir. Sülfürik Asit (H2SO4) ,Gübre yapımında, Boya Sanayinde, Tekstil, Deterjan, Alkol, Patlayıcı, Petrol Rafinelerinde, nem çekme özelliği vardır.
Kükürt (S)                                                                                                                                                                                                            Siyah barutun ve pillerin temel bileşenlerinden biri olan kükürt, mantar öldürücü kimyasalların (fungusitlerin) ve doğal kauçuğun yapımında kullanılır. Fosfat içerikli gübrelerin bileşimine de katılan kükürtün, ticarî açıdan en fazla değer taşıyan bileşiği sülfürik asittir.                                                                                                                                                                                               Sülfit kağıdı başta olmak üzere çeşitli kağıtların yapımında, buharla dezenfekte işlemlerinde ve kurutulmuş meyvelerin ağartılmasında kullanılır.                                                                                                                                                                                       Yağların, vücut sıvılarının ve iskelet için gerekli minerallerin yapısında yer alması nedeniyle de, yaşamsal önem taşır.
Hidrojen Sülfür (H2S)                                                                                                                                                                                  Deri sanayinde kılları sıyırmak amacı ile kullanılır. Boya sanayinde, cevher zenginleştirmede, kükürdün organik bileşiklerinin sentezinde kullanılır.
Bir Çevre Sorunu: SO2 Yayılması                                                                                                                                                                                    Endüstride oluşan dumanlı sisler başlıca katı tanecikler (kül ve duman), SO2(g) ve H2SO4 sisinin karışımından ibarettir. Atmosfere sanılan SO2, havadaki toz zerrelerinin yüzeylerinde katalizlenerek ya da NO2 ile tepkime vererek SO3 e yükseltgenebilir. Sonra SO3, asit yağmurunun bir bileşimi olan H2SO4 sisini oluşturmak üzere, atmosferdeki su buhar' ile etkileşebilir.
7A GRUBU (HALOJENLER)
Halojenler çok aktif elementler olduklarından doğada sadece bileşikler halinde bulunurlar. Doğadaki bollukları; flor, klor, brom ve iyot sırasına göre azalır. Florun en önemli kaynağı florit (CaF2) tir. Diğer kaynakları ise Na3AlF6 (kriyolit) ve Ca5(PO4)3F (apetit) dir. iyot, metal nitratlar içinde KIO3 şeklinde bulunur. Klor ve bromun en önemli kaynağı deniz suyudur. Bu elementler deniz suyunda halojenürler halinde bulunur. Halojenlerin son elementi olan astatin radyoaktiftir. Oda koşullarında F₂,Cl₂ gaz,Br₂ sıvı , I₂ ise katı haldedir.Tümü renklidir.   -En elektronegatif element olan flor, bileşiklerinde -1 yükseltgenme basamağına sahiptir. Diğer halojenler, oksijen gibi daha elektronegatif bir elemente bağlandığı zaman, birkaç pozitif yükseltgenme basamağından (+1, +3, +5 ve +7) herhangi birine sahip olabilir.                                                                                     -Flor  Eldesi:  H. Moissan 1886 yılında F2(g) gazını elektrolizle elde etmeyi başardı. Günümüzde bile en önemli ticari yöntem olan Moissan yönteminde, sıvı KHF2 içinde çözülen HF elektroliz edilir.                                                                                                               -Klor Eldesi:  Klor, sanayide NaCl(aq)  çözeltisinin elektrolizi ile elde edilir. Kimi zaman da erimiş sodyum klorürden elde edilir.                                                                                                                                      -Brom Eldesi:  Brom deniz suyundan ya da iç deniz ve göllerin tuzlu sularından elde edilir.                                                                            -İyot  Eldesi:  Deniz yosunu gibi bazı deniz bitkileri Cl- ve Br- yanında iyodürü (I-) seçimli bir şekilde absorplar ve biriktirir. Az miktarda iyot bu tür bileşiklerden elde edilir.  İyodun bol bulunduğu diğer bir kaynak NaIO3 tir ve Şili'de geniş yataklar halinde bulunur.                                                                                                                                                                                                                Flor elementi:     Poli-tetra-flor-etilen (Teflon) eldesinde                                                                                                                                          -Klorflorkarbonların (CFC) (soğutucu) elde edilmesinde kullanılır.                                                                                                                             -Şimdilerde ise flor, CFC lara seçenek olarak çevreyle daha dost hidroklorflorkarbonlann (HClFC) üretiminde kullanıl maktadır.                                                                                                                                                                                                                             Klor elementi; - (CH2 = CHCl, polivinil klorür (PVC)                                                                                                                                            -Kağıt ve tekstil endüstrilerinde ağartıcı olarak, yüzme havuzlarının, şehir suları ve atık suların temizlenmesinde                                                                                                                                                                                                                                 Brom elementi;  yangın söndürücü ve böcek ilacı yapımında , boya ve ilaç sanayinde , AgBr ışığa duyarlı olduğundan fotoğrafçılıkta kullanılır.                                                                                                                                                                                                İyot elementi;  tıpta ve fotoğrafçılıkta  kullanılır.
Hidrojen Halojenürler (HF,HCl,HBr,HI);
Hidrojen halojenürlerin sulu çözeltilerine hidrohalik asitler denir.                                                                                                                                     Hidroflorik asit dışında diğer hidrohalik asitlerin hepsi kuvvetli asitlerdir.                                                                                                                            HF ün iyi bilinen bir özelliği, camı aşındırma (ve sonunda çözme) yeteneğine sahip olmasıdır. Bu tepkimede cam, silisyum dioksit, SiO2, olarak düşünülebilir. Aynı grupta yukardan aşağıya doğru gidildikçe hidrohalik asitlerin asit kuvvetleri azalır.
GEÇİŞ ELEMENTLERİ(B GRUBU ELEMENTLERİ)
Tamamı metaldir.Bileşiklerinde birden fazla (+) değerlik alabilir.Tuzları renklidir,elektrik ve ısıyı iletirler. s  Blok  aktif metalleri ile p Blok aktifliği düşük metaller arasında olduğundan geçiş metalleri olarak adlandırılır. Değerlik elektronları ns2 (n-1)d- ns0 (n-1)d10  şeklindedir. Geçiş elementlerin tamamı metaldir. Hg sıvı diğerleri katı haldedir.En önemlilerinden biri demirdir.                                                                                                                                                                                                               Başlıca demir cevherleri oksitler ve karbonatlardır. Bu cevherler: Hematit (Fe2O3), manyetit (Fe2O3.FeO), limonit (2Fe2O3.3H2O) ve siderit (FeCO3) tir.
Ham demir (pik) veya font elde edilişi ve iri döküm ürünlerinin elde edilişi;                                                                                    Demir metalürjisinde kullanılan yüksek fırında cevher, kömür ile beraber 1900°C civarında yakılmakta ve 1300°C’de çabuk soğuma sonucu beyaz font üretilir. Yavaş soğuma sağlanırsa esmer font elde edilir. Artık maddeye (curuf) adı verilir. Elde edilen font'a (demire) hava ve demir oksit etki ettirilerek yumuşak demir üretilir(Puddling Yöntemi).Çelik üretiminde ise beyaz fontun yakılarak fazla karbonun alınması (Martin-Siemens Yöntemi) veya yumuşak demire hava üflenerek karbonlanması (Bessemer veya Thomas) yöntemi gibi işlemler uygulanır.
Pik demirden çelik elde etmek için yapılması gereken başlıca işlemler;
Pik demirdeki karbon miktan % 3-4 den % 0-1,5 değerine indirilir. Karbon oranı yüksek ise kırılganlık artar.                                                            Si, Mn, P (pik demirdeki yüzdeleri 1 ya da daha fazladır) ve diğer ikinci derecedeki safsızlıklar curuf oluşturularak uzaklaştırılır.                                                                                                                                                                                                                        -İstenen özelliklerde çelik elde etmek için gerekli elementler (Cr, Ni, Mn, V, Mo ve W gibi) eklenir

Krom
Çelik yapımı,koruyucu kaplama olarak                                                              (kromit minerali)
Nikel
Akü yapımı ve alaşımlarda                        
Bakır
Elektrik endüstrisi  ve alaşımlarda                                                          (kuprit,azurit mineralleri)
Çinko
Elektrot,alaşım ve kaplamacılıkta(pirinç kaplama)
paladyum
Katalizör olarak
Gümüş
Kaplamacılık ,süs ve ziynet eşyası yapımında,gıda ve ilaç endüstrisinde         (arjantit minerali)
Kalay
Alaşımlarda,teneke yapımında
Platin
Laboratuarlarda,kuyumculuk ve dişçilikte
Civa
İlaç ,kimyasal ve patlayıcılarda                                                                            (sinnebar minerali)
Kurşun
Kurşun yapımında,alaşımlarda ve kaplamacılıkta                                              (galen minerali)
Altın
Kaplamacılık ,süs ve ziynet eşyası yapımında                                               (silvanit minerali)
Mangan
Alaşımlarda  kullanılır                                                                                      (manganit minerali)



























7 yorum:

  1. Özeti bile uzun halbusi çıkcak mı çıkmıycak mı belli değil çıldırcam ya of

    YanıtlaSil
  2. Bu konunun testlerini bulamıyorum. İsmi test kitaplarında farklı mı? Yoksa bu konu YGS de yok mu?

    YanıtlaSil
  3. Bu konunun testlerini bulamıyorum. İsmi test kitaplarında farklı mı? Yoksa bu konu YGS de yok mu?

    YanıtlaSil
  4. liütfen beni blogunuza kaydedin... ayrıca buraya bir link oluşturup canlı destek butonu koyalım. sizin girdiginiz zamanlarda online olsun. soruları sıcağı sıcağına cevaplayın. bunu isterseniz ben yapabilirim. yani canlı destek linkini koyabilirim. lütfen bana ulaşın 0 506 162 43 77 buarada sitede verdiginiz bilgler muhteşem. emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  5. www.periyodiktablo.net
    Elementler ve periyodik tablo ile ilgili detaylı bilgi alabilirsiniz.

    YanıtlaSil